GIDA TARİHİ
   
  gidatarihi
  Pirinç
 

      Pirinç, yer yüzünün en eski yiyeceklerinden biridir. 8000 yıldır Çinde yenildiği arkeolojik kayıtlardan bilinmektedir. Pirinç özellikle Güneydoğu asyada en yaygın ve çok yemek çeşidi bulunan bir gıda maddesidir. 7000 çeşidi vardır. Genellikle bol yağış alan tropik ve tropikaltı iklimlerde, sulak çeltik tarlalarında yetiştirilir. Pilav için ince uzun tanelileri tercih edilir. Pilavlık olarak ise daha kısa ve tombul taneler uygundur. Kısa ve kırık olanları ise sütlaç gibi tatlılarda kullanılır. 


          Taze iken az su çeker, kurudukça su çekme oranı yükselir. Buğdaygillerden, kökleri bol Su içinde yetişen bir bitki Oryza sativa Pirinç, buğdaygiller Poaceae familyasından mısır ve buğdaydan sonra en fazla ekimi yapılan otsu bir bitki türleri.

Dünya nüfusunun yarısından fazlası için beslenmede büyük bir önem taşır. Pirinç oryza sativa Buğdaygiller familyasından sıcak bölgelerde yetiştirilen bir bitkidir. Her başakçığında bir çiçek vardır. Tanesi burada meydana gelir. içeriğinde bol miktarda nişasta ve vitaminler vardır. Pirinç kabuğundan tabii phytine elde edilir. Buğdaygillerden bir bitkidir. Bol su içinde yetişir. Bütün dünyada çok yaygındır. Çok eskiden beri de bilinmekteydi. Bugün ise özellikle asya ülkelerinde halkın başlıca gıdasını teşkil eder. Uzak Doğu ülkelerinde kutsal bir ürün sayıldığı için yetiştirilmesi ve toplanması sırasında dini törenler tertiplenir. Batıya ise iranlılar tarafından getirilmiştir Yunanistan ve Romada önce ilaç olarak yetiştirilmiş besin olarak faydası daha sonra anlaşılmıştır. Kabukları bol Vitaminlidir. Kabuğu çıkarılmamış pirince çeltik denir.

Yıllık bir bitkidir. Çok sıcak bölgelerde iki yıllık da olabilir. Boyu 1- 15 arasındadır. Önceleri dik taneleri olgunlaşınca eğik durur. Pirinç tarlaları uzaktan bataklığı andırır. Bu yüzden sıtmaya sebep olduğundan yetiştirilmesi bazı şartlara bağlanmıştır. Buna rağmen yurdumuzda en çok yetiştirilen bitkilerdendir. Dünyada tahıl üretiminde buğday ve mısırdan sonra üçüncü sırayı alan en önemli tahıl bitkilerinden biridir. Özellikle doğu Asyayı kapsayan yarısında insanların temel besin kaynağını oluşturur. Buğdaygiller familyasının öbür üyelerinde olduğu gibi boğumlu bir sapı gövde boğumlardan çıkan ince uzun ve yassı yaprakları ve başakcıkların birleşmesiyle oluşan bileşik salkım bitiminde çiçek toplulukları vardır. Her salkımda ortalama 100-150 başakçık, her başakçıkta da tek bir çiçek bulunur. Çiçekler döllenerek taneleri tohum oluşturur. Ortalama 5-15 mm uzunluğunda ve 2-4 mm genişliğindeki taneler kenarları üst üste binen iki kavuzla kaplıdır. Kavuzlu tanelere yaygın olarak “çeltik” adı verilir bazen bitki de aynı adla anılır.

Pirinç tarımı ilk olarak i.Ö 3.000 lerde Hindistanda başlamış, daha sonra Batıya doğru yayılmıştır. avrupaya gelişi ortaçağa rastlar. Türkiyeye ise 500 yıl önce güneyden girdiği sanılmaktadır. Tropik, astropik ve ılıman bölgelerde yaygın olarak tarımı yapılan pirinç , su içinde yetiştirilen tek tahıl bitkisidir. Diğer tahıl Bitkileri su içinde uzun süre yaşayamayıp canlılığını yitirdiği halde, pirinç Suda erimiş Oksijeni kullanarak gelişir. Hasadın ardından elde edilen çeltik, kavuzları çıkartılarak parlatılır ve beyaz renkli pirinç tanelerine dönüştürülür. Tanelerin görünümünü düzltmek amacıyla yapılan parlatma işlemi, aslında ürünün besleyici değerinin büyük ölçüde yitirilmesine neden olur.


Çeltik

Dünyada yaşayan insanların yarıdan fazlasının ana besinidir. Pirinçte nişasta oranı, buğdaydan yüksektir. Pirinç, besin maddesi olarak taşıdığı değer yanında sanayide de yaygın şekilde kullanılmaktadır. Çeltik (oryza), oldukça eski bir kültür bitkisidir. Güneydoğu Asya'da özellikle Hindistan ve Çin Hindi'ndeki kültür formlarının zenginliği nedeniyle, oryza cinsinin gen merkezinin de bu bölgeler olduğu görüşü yaygındır. Uzakdoğu'da yerli, Afrika'da yabani çeltik türleri mevcuttur. Çeltik, M.Ö. 3000 yıllarında Güney Hindistan'dan Çin'e, M.Ö.1000 yıllarında Java'ya doğru yayılmış, Avrupa'ya M.Ö. 300 Yıllarında girmiştir. Türkiye'ye yaklaşık 500 yıl önce güneyden girdiği sanılan çeltiğin Amerika Kıtasında kültüre alınması ise 17 nci yüzyıl sonlarındadır. Bir çeltik danesi, karyopsis ile onu yapışmaksızın saran iç kavuz ve kapçıktan oluşur. Bu kavuzlar, çeltiğin harmanı sonunda da karyopsisten ayrılmaz. Kavuzlu ürüne çeltik adı verilir. Yalnız kavuzları soyulmuş fakat parlatma işlemi görmemiş daneye ticari işlemlerde kargo veya kahverengi pirinç adı verilir. Kabukları soyulmuş ve parlatma işlemi yapılmış nihai ürüne de pirinç denir.

Çeltik, su içerisinde çimlenebilen ve kökleri suda erimiş oksijenden yararlanabilen tek tahıl cinsidir. Çeltiğin, Türkiye tarım bakımından önemli bir yönü de tuzlu ve alkali arazilerde yetişebilmesi, hatta bu tip arazilerin ıslahında etkili olmasıdır. Ayrıca çeltik, besin kaynağı olarak buğdaydan sonra en önemli kültür bitkisidir.


Çeltiğin Pirince Dönüşümü

Bu bitki sofralarımıza varana kadar hangi safhalarda geçiyor? Çeltik yani pirincin kabuğundan ayıklanmamış hali tropik ve ılıman bölgelerde su içerisinde yetiştiriliyor. Diğer tahıl bitkileri su içinde uzun süre yaşayamayıp Canlılığını yitirmesine karşın, çeltik suda erimiş oksijeni kullanarak gelişiyor. Uzun ve düzgün yapraklara sahip olan çeltiklerin boyu bir buçuk metreye kadar çıkabiliyor. İlk sürülmeleri sırasında dik duruyorlar, taneleri olgunlaşmaya başladığında ise, sapları eğilip bükülerek suya giriyor; çünkü çeltik köklerini kaplayan suyun, yarım metrelik bir yüksekliği oluyor. Suyun dibini ise bir çamur tabakası olarak tanımlamak doğru olur. Bu tabakanın altında ise yoğun oranda kilin bulunması gereklidir. Aksi takdirde toprak suyu emmez. Yeterli olgunluğa ulaştıklarında hasat zamanı başlıyor. Hasadın ardından elde edilen çeltik kavuzları çıkartılarak parlatılıyor ve beyaz renkli pirinç tanelerine dönüştürülüyor. Aslında tanelerin görünümünü düzeltmek gayesiyle yapılan parlatma işlemi, ürünün besleyici değerinin büyük ölçüde yitirilmesine sebep oluyor. Bu işlem sırasında tanelerin yüzeyini çevreleyen protein, yağ, B vitamini, demir, kalsiyumca zengin dış katman kayboluyor. Geriye yalnızca nişasta bakımından zengin bir ürün kalmasına karşın sofralarımızın baş köşesine kuruluyor.

 
 
  Bugün 49 ziyaretçi (66 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol