Father de Acosta’nın samimiyetle söylediği gibi, bütün egzotik meyvelere sahip olmak imkansız olurdu, bu yüzden Persea americana ya da perse ağacı olarak da bilinen avokadolardan bahsetmek gerekir. Bu büyük çekirdekli hoş meyve, defne familyasından olan bir ağaçta yetişir.

            Amerikalılar, Birleşik Devletler varolduğundan beri bu meyveyi Florida ve Kaliforniya’da yetiştiriyor olsa da, avokado Eski Dünya’daki Avrupalıları tarafından II. Dünya Savaşı sonrasına kadar bilinmiyordu. Meyvenin anavatanı Central America’dır ve 1526’da Hernandez de Oviredo tarafından Colombia’da bulunmuştur. Avokado, Astekler ve Mayalar tarafından oldukça itibar görmüştür. İspanyollar, meyvenin orijinal adını awa gualtı avocadoya çevirmişlerdir. Sömürgeciler, meyvenin besleyici değerini takdir ettiler – avokado yağlı bir meyveye ve cevizimsi bir tada sahiptir – ve bu meyvenin büyük çekirdeklerini geldikleri her tropikal bölgeye ektiler. Sonunda, yerel çeşitler gelişti.  

            Birleşik Devletler’in güneyinden Güney Amerika’ya kadar, Amerikan mutfak geleneğinde bu yağlı meyve, guacamole denen ünlü Meksika püresi gibi, atıştırmalık olarak baharatlı ya da kırmızı biberli servis edilir. Hint Okyanusu’ndaki, Fransızca konuşulan Kreole’de geleneksel olarak avokado tatlı olarak şeker ve limonla servis edilir. Mauritius’a gönderilen Bernardin de Saint-Pierre, bu tatlıyı oldukça güzel bulmuştur. Hem biber, hem de limon bu zengin meyvenin sindirimini kolaylaştırır. Günümüzde Amerikan usulü egemendir. Market depolarındaki ve süper marketlerdeki tonlarca satılık avokado sos ya da mayonezle, biraz ketçap eklenerek ya da yengeç eti veya karidesle birlikte yenir.  Biz Meksika’da yılda kişi başına 15 kilo düşen avokadoyu Meksikalılar kadar çok yemiyoruz; ama reklamlar bu meyveleri Batı Avrupa’nın her tarafına getirdi ve tıpkı portakal gibi, avokadolar da İsrail’in ana gelir kaynağı olarak, İsrail ihracatının %70 ’ ini karşılar hale geldi. Carmel markası adı altında satılan ve aseln morumsu bir kabuğu olan İsrail avokadosu, Martinik’in çok bulunabilen ucuz lullası şeklinde olup bununla yarış halindedir. Anavatanında bu avokado parçalanmış çiğ marina balığıyla birlikte salatada kullanılır. Fil Dişi Sahilleri’nin, Senegal’in ve Kenya’nın %8 yerine %22 lipid içeren küçük Afrika avokadoları Batı Hint Adalarındaki avokadolardan daha yağlıdır.

            Kozmetikte kullanılan avokado yağı meyveden elde edilir ve Zaire insanları avokado yapraklarından, babine denen bir bira yaparlar. 19. yüzyılın başlarında Jardin des Plantes’te bir avokado çekirdeğinden avokado bitkisi ürettiklerinde olduğu gibi, çekirdeği su dolu yoğurt kabında ıslatılarak  filizlenene kadar bekletilip elde edilen ve ev bitkisi olan avokado, meyve vermez. Her anlamda avokadonun tuhaf bir döllenme yöntemi vardır. Dişi organ, ya da pistil, önce olgunluğa ulaşır. Ertesi gün erkek organlar ya da ercikler açılır.