GIDA TARİHİ
   
  gidatarihi
  Mantar
 

Mantarlar toplanmak üzere yetişen mükemmel bitkilerdir.  Dünya üzerinde şimdiye kadar yüz yirmi bin mantar ve fungus türü kaydedilmiştir ve aralarından yenilebilir olarak kabul görmüş olan 1841 türü, insanlar onları toplamaya başladıklarından beri insan ırkının ilgi konusu olmuştur. Sonrasında karnınızı ağrıtma imkanı olsa da leziz bir besin imkânı sunarlar. Ancak, arkeolojik kazılar esnasında bulunan kalıntılar mantar ziyafetlerine dair böyle bir kanıt sağlamamaktadır; çünkü bunlar göreceli olarak sebze maddeleri (tohumlar ve saplar gibi) selüloz zarı ile korunduğu zaman kolaylıkla bulunabiliyorlardı. 

Ünlü Persli doktor ve felsefeci İbni Sina, Batı dünyasında Avicenna (930-1036) olarak bilinen, özellikle zehirli mantarlar ile ilgilenmiştir, on üçüncü yüzyılda Dominikli felsefeci Albert Magnus da sinekli katran köpüğüne Amanita muscaria ismini veren ilk kişidir. Bazı sinekleri içine mantar parçaları koyduğu süt ile beslemiştir ve hiçbiri yaşamını sürdürememiştir. Ardından, dikkatini ilaçlara çevirmiştir.Mantarlar üzerine ilk resimli referans çalışması, Mantarlar Külliyatı, Siennese, Pietrandrea Mallioli’ye (1500-77) aittir. Olivier de Serres’in 1600 yılında yayımlanan Théâtre d’agriculture et mesnage des champs çalışması, orman açık alanlarında ve çayırlarda yabani bir şekilde yetişen mousseron (İngilizce kelimenin kökeni) yataklarında yetiştirilme üzerine faydalı tavsiyeler içermektedir. Rabalais yaşlı ağaçların gövdelerinde yetişen Jew’s Ear’ı, Auricularia auricula üzerine övgüyle söz etmektedir.
 

Beşinci hicvinde Juvenal, sosyeteye girmeye çalışan, kendisini mütevazi olan başkalarını küçük düşürerek eğlendiren Virro adında birinden bahseder. Latin kelime anlamında ‘’müşterilerine’’ kendileri gibi mütevazi bir menü servis ederken, kendisi, onların gözleri önünde ihtişamlı yemeklerle kendisine mükemmel bir ziyafet çeker. ‘’ önce efendi büyük bir kaz ciğeri koyar, kaz kadar büyük bir horoz, dumanı üstünde bir yaban domuzu, sarı başlıklı değerli Meleager’s steel,. Daha sonra mantarlar gelir, eğer bahar zamanı ve gök gürültüsünün özlemi çekiliyorsa, akşam yemeklerimizi süslerler. ‘’ Mısırlarını kendine sakla O Libya!’’ der Alledius; ‘’öküzlerinizi bize sadece mantarlar gönderdiğinizde çözün’’. Gerçek bir yiyecek uzmanı olan ve iyi eğitimli Lucullus da masasını mantarlarla onurlandırırdı. Özgün bir şekilde hazırlanan bir mantar yemeği sayesine Atina’da yasayan bir kişinin vatandaşlık haklarını aldığı MÖ beşinci yüzyıla kadar mantarlara dair hiçbir kayıt bulunmamaktadır. Platon’un sempozyumu ile isim dışında hiçbir benzerliğibulunmayan  ve sadece gastronomik içerikli olan Leucadia ‘ın Philoxenus sempozyumunda közde pişirilen mantarların aşk oyunlarında iletken olduğu görülmektedir. Bu yaygın düşünce mantarların her zaman sahip olukları varsayımdan daha da öteye gidecektir ancak lezzetli oldukları için değil. Brantome’e, altıncı yüzyılın Dames Galentes’ine göre Fransız mahkemesinin şehvet dolu genç hanımefendileri mantarlara oldukça düşündüler: ‘’ ve ben genç hanımefendilerin sıcak olarak yedikleri yavru horozların testislerinden yapılma tartlar, enginarın alt kısımlarını, mantarlar ve diğer lezzetli şeyleri tükettiklerini duydum’’. Yavru horozların testislerinin tıpkı mantarlar ve enginar gibi baştan çıkarıcı etkileri olduğu düşünülmekteydi. Mantar sahip olduğu varsayılan afrodizyak özelliklerine ve sihirli kokusuna gizemin çekiciliğini ekler. Mantarların ortaya çıkış tarihine ilişkin spekülasyonlar uzun bir süre devam etti ve bilimsel konular üzerine klasik yazarlar tarafından yapılan açıklamalar bulmacayı çözmekte çok da ileri gidemedi. Aristoteles’in öğrencisi ve halefi olan Theaphrastus, şöyle demiştir: ‘’ sonbahar yağmurlarıyla ortaya çıkarlar, eğer hiç yağmur veya gök gürültüsü yoksa, ikinci durumda daha yaygındırlar, bir ışık huzmesi, temel ortaya çıkma sebepleridir.’’ Yunanlılar ve Romalılar mantarların doğası üzerine anlaşmaya bile varamadılar. Theophrastus’tan 100 yıl sonra Nicander, mantarların iç ısı tarafından değiştirildiğini düşünme eğilimindeydi. Bir diğer yüzyıl ve yarım yüzyılda Plutarch’ın mantarların yıldırım tarafından pişirilen çamurlar olduğunu düşündüğü ortaya çıkmıştır. Apicius sadece onları hazırlama yöntemleri ile ilgileniyordu. Martial epigramlarının bir tanesinde onların kendileri adına konuşmalarını sağlamıştır: ‘’ Biz mantarlar, yumuşak başlarımızla toprağı besleyerek fışkıran ve yer mantarlarından sonra gelen dünya elmalarıyız.’’ Son olarak Galen mantarları hastalarının reçetelerine eklemiştir  ve Galen’i imparator Marcus Aurelius ve Commodus takip etmiştir. Çünkü mantar çok besleyicidir, genel oksitasyona neden olur, duyusal basınca geçirgendir.’’ Belki de doğa ölçülü bir şekilde mantarı nadir üretti.

Ancak eski mantarlar günümüz mantarlarına benzememektedir. Martial, onları topraktan fışkıran olarak tanımlar. Juvanal  baharda toplandıklarını söyler. Pliny’e göre kırmızımsı, siyah ve beyazdırlar ve bir ayvadan daha büyük değillerdir;  Dioscorides kızılımsı sarı olduklarını söyler. Yunanca ‘’udnon’’ ve latince ‘’ tuber’’ kelimeleri ‘’truffle (mantar)’’ olarak çevrilmiştir, ancak ‘’tuber (tüber, kök )’’ küme ya da yumruyu tanımlar. Terrae tuber, dünyanın yumrusu ‘’kuzugöbeği mantarı’’ olarak çevrilmiştir. Antik ‘’tuber’’  birkaç istisnai durum dışında, yumru şeklinde mantarlar olan ‘terfas’ olarak adlandırılması muhtemeldir. Bunlar yer altından çıkmaktadırlar ve Akdeniz civarında marnlı topraklara yaygındırlar. Güçlü bir lezzetleri vardır.  Ancak gerçek yermantarları 1385’teki İsabeau, (Bavyera) ve dördüncü Charles’ın (Fransa) düğününde servis edilmiştir. Lükse düşkün Dük Jean Berry’nin ‘tres riches heures’te bahsi geçmektedir, erkek kardeşini bu mantarla tanıştırır. Ev hesap kayıtları sonbaharda yer mantarları için yapılan düzenli ödemeleri içerir. Düşes’ in güvenilir bir hizmetçisi mantarları Paris’e getirdi. ( Jeanne of Armagnac  Berry’de yaşadı ve kocası adına yemekle ilgili satın alımlar  yaptı.)

 
 
  Bugün 23 ziyaretçi (53 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol