GIDA TARİHİ
   
  gidatarihi
  Domuz Eti
 

Fırtınalı deniz, Tristan ve Iseult efsanesindeki genç Tristan’ı taşıyan Norveçli tüccarları karaya oturtmakla tehdit ettiğinde, tüccarlar fikirlerini değiştirip onu Cornish sahilinde kıyıya bıraktılar. ‘Büyük bir güçlükle kayaya tırmanmayı başardı ve ucu bucağı olmayan sonsuz bir ormanın uzandığı çorak kıraç araziyi gördü’. Bir grup avcı, genç adamı aldı ve ‘çayırlarla, meyve bahçeleriyle, kaynak sularıyla, balık havuzu ve sürülmüş alanlar. . ‘ ile çevrelendiği denizden uzak bir yere götürdü.

Barbar istilaları bir dereceye kadar uygarlığın gelişimini yavaşlatmıştı ve kırsal kesim on yüzyıl belki de daha fazla bir süredir çok fazla bir değişime uğramamıştı çünkü Kral Mark’ın topraklarında bu ortaçağa ait betimlemelerdeki eski Gaulish ortamı ayırt edilemiyordu: içinde köyler bulunan ve yer yer işlenmemiş çorak arazisi ve verimsiz açık alanları olan muazzam büyüklükte bir orman. 

‘Daha karanlık ağaçlık kısımlardaki o parlak, yeşil, işlenmiş alanlar, toprak derinliğinin daimi bir bolluk sağladığı zengin, şanslı ve iyi bakılmış bir alan izlenimi bırakmıştır. Antik düşünürlerden biri,  bir parça toprağın bile boş olmadığını ve ormanın kendi başına iş başında olduğunu söylemiştir’.

Burası kutsanmış bir ormandı, tüm ağaçların Tanrı’nın evi olduğu ve Druid topluluklarının yaşadığı muazzam bir doğal tapınaktı; istilacı Romalılardan kaçan köylüleri ve onların sürülerini saklayan korunaklı bir ormandı.Pasif direnişin merkezi bu ormanın içinde kurulmuştur. Batı dünyasının en iyi oyununu içeriyordu. Gaulish avcılığı, bir çeşit basit ve gösterişsiz bir savaştı, ustaca savaşılmıştı ve bu savaş sözde dinsel ögeleri barındırıyordu. 

Tarımın doğal bir bütünleyicisiydi, toprakları ve yabani bir şekilde yaşamaya devam eden hayvanları istismar etme yöntemiydi.’ Orman; aynı zamanda tahta, ağaç kabukları, külleri, meyve ve bal sağladığı için; içinde balın oluk oluk aktığı, içinde bulunan domuzların yaban domuzlarına nazaran çok da uysal olmadığı orman anlamına gelen silva melliflua idi- ve bu domuzlardan hiçbiri çiftlik hayvancılığı ürünleri değildi- meşe palamudu ile beslenirlerdi, kendi sorumluluklarından başka uygar olmayan domuz çobanlarının göstermelik denetimleri altında özgürce dolaşırlardı; domuz çobanları sosyal basamakta en alt rütbedeki kölelerdi.

 

 
 
  Bugün 50 ziyaretçi (67 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol