GIDA TARİHİ
   
  gidatarihi
  Şeker
 

Modern zamanlara kadar, şeker Avrupalıların pahalı bir ilacıydı veya zengin ve güçlü kesimin tükettiği bir lükstü.  Bu harika besin, yolculuğu Doğu Akdeniz limanlarında son bulan Karavanlar tarafından çöllerin ötesinden getiriliyordu. 966 yılında yeni kurulan Venedik Cumhuriyeti, Orta Avrupa, Karadeniz ve Slav ülkelerine şeker ihraç ettiği depolar inşaa etmiştir. Venedik’in kaderi ve geleceği şeker, ipek ve baharat üzerine kurulmuştu.

Araplar ilk ‘endüstriyel’ şeker fabrikasını 1000 yılı civarında Candia veya Girit’te kurmuşlardır- Arapça adı’kristalleştirilmiş şeker’ anlamına gelen Qandi’dir. Şeker fabrikasından çıkan aroma kokuları, yakın doğudaki Haçlıları etkiledi, bala üşüşen sinekler gibi. İran’ı fetheden Araplar ülkenin çok eski şeker üretme endüstrisiyle tanıştı ekili alanları genişletti ve egemenliğindeki diğer ülkelerde de şeker fabrikaları kurdu. Şeker, altın madeni gibiydi ve Arap servetine katkısı çok büyüktü.

Araplar karameli de bulmuşlardır. Şekerin tortulaşmasını daha iyi hale getirmek için yeni bir ürün buldular, koyu kahve, yapışkan ve hoş kokulu: kurat al milh veya ‘tatlı topu’. Karamelin ilk kullanım amaçlarından biri de harem kadınlarının depilatorleri(kıl dökmesi) içindi.

Tüm Yakın Doğu’ya şeker kokusu hakimdi. Haçlı seferlerinde King Kous IX’i takip eden Joinville, onun büyüleyici kokusuyla mest olmuş ve şunları söylemiştir ‘şeker elde ettikleri kamışlar çok güzel’. 1291’de Suriye’nin kaybedilmesinden sonra Kıbrıs’a çekilen Hristiyanların muhtemelen bavullarına biraz şeker kamışı koyacak zamanları olmuştur. Daha sonra adada, on beşinci yüzyılda binlerce kilo ihraç edilen şeker, zenginlikle aynı anlama geliyordu. Kıbrıs’ın son kraliçesi son Luzinyan kralının eşi güzel Catherine aynı zamanda Venedik’in soylu Cornaro ailesinin varisiydi; Cornaros zamanın şeker kralıydı ve sadece kutsal hak ile ülkesini yöneten herhangi bir kraldan daha zengindi.

Şeker yıllık tüketimi şu an 120 milyon ton civarında bulunmakta ve bu tüketim her yıl 2 ton artmaktadır. Avrupa Birliği, Brezilya ve Hindistan üreticilerin en revaçta ilk üç ülkesidir ve birlikte yıllık üretimin %40'ını karşılamaktadırlar. Fakat üretimin çoğu, üretilen ülkeler tarafından tüketilmektedir. Yaklaşık %25’ inin uluslararası ticareti yapılmaktadır.

Şeker kamışı 100'den fazla ülkede yetiştirilmektedir ve şeker kamışından elde edilen şeker miktarı, şeker pancarından elde edilenden yaklaşık olarak 6 kat daha fazladır.


Şeker kamışı

Şeker kamışının ilk önce Polynesia'da kullanıldığı oradan Hindistan'a yayıldığı düşünülmektedir. M.Ö. 510 yılında Perslerin Hindistan'ı işgaliyle İmparator Darius “arısız bal veren kamış”, yani şeker kamışını bulmuştur. Şeker kamışının sırrı, insanoğlunun birçok keşfiyle birlikte uzun süre son ürünün büyük bir ücretle ihracatına kadar saklanmıştır.

Araplar arasında şekerin yayılması, bu sırrın açığa kavuşturulmasına neden oldu. 642 yılında Araplar, Pers topraklarını işgal ettiklerinde şeker kamışının nasıl yetiştirildiğini ve şekerin nasıl yapıldığını ögrendiler. Şeker ve şeker üretimi Arapların fethettikleri Kuzey Afrika ve İspanya'ya ve diğer bölgelere de onlarla birlikte yayıldı.

Şeker, Batı Avrupa'da haçlı seferleri sonucunda yayıldı. Haçlılar eve döndüklerinde bu yeni baharatın ne kadar lezzetli olduğu hakkında konuştular. İlk şeker 1099 yılında İngiltere'de kaydedilmiştir. Sonraki yüzyıllarda Batı Avrupa'nın doğuyla şeker ticaretinde büyük bir gelişme görüldü. Örneğin 1309 yılında Londra'da şeker fiyatının bir Pound iki Şilin olduğu kaydedilmiştir. Bu, o zamanki bir işçinin maaşına eşitti, bu yüzden oldukça lüks bir üründü.

Zenginler şekerin çeşitli şekillerle masalarını dekore etmesinden çok hoşlanırlardı. Fransız III. Henry Venice'ye ziyarete geldiği zaman, onuruna verilen partide tüm tabaklar, gümüş eşyalar ve keten örtüler şekerden oluşmaktaydı.

Şekerin bu pahalılığının tıbbi etkisinden olduğu varsayılmaktadır.13 ile 15 inci yüzyıllar arasında çıkan tıbbi prosedürlerin çoğunda hastalara güç toplamaları için şeker verilmekteydi.

Şeker 15. yüzyılda çoğunlukla Venedik' te rafine edildi. Vasco da Gama Hindistan'a gittiğinde ve şekerin ticaretini sağladığı zaman Venedik, şeker tekelini 1498'de kaybetti. Ama Amerika' nın keşfedilmesiyle şekerin dünya çapında tüketimi değişti.

Kolomb ilk seyahatlerinden bir tanesinde Caribbean'da yetiştirmek için yanına şeker kamışı bitkisi almıştır. Caribbean’ın iklimi şeker kamışının yetişmesi için oldukça avantajlıydı, bu yüzden endüstrisi çok çabuk gelişti. Avrupa'nın büyük şeker talebi sonucu, Caribbean adalarının çoğu kamış tarlalarından oluşmuş orman haline getirildi; örneğin; Barbados, Antigua ve Tobago' nun yarısı. Şeker kamışı bitkisi işçiler için istihdam sağladı. Milyonlarca insan dünyanın dört bir tarafından; Afrika' dan, Hindistan'dan, şeker kamışı tarlalarında çalışmak için akın ettiler. Şeker üretimi bu yüzden batı köle ticaretiyle oldukça ilgiliydi.

Şeker Avrupalıların küçük Caribbean adalarında güçlerini sağlamasında çok önemliydi, bu yüzden adaları kontrol etmek için birçok savaşlar yapıldı. Sonra şeker kamışı, dünyanın diğer alanlarında Avrupa ve diğer yerel marketler için büyük ekim alanlarında yetiştirildi. (Hindistan, Endonezya, Filipinler ve Pasifik)

1750'lerde Britanya'da 120 şeker rafinerisi vardı. Hepsinin yıllık üretim toplamı sadece 30,000 tondu. Bu halde şeker hala lükstü ve beyaz altın adı verilen şekerden oldukça kar ediliyordu. Bu durum diğer Batı Avrupa ülkelerinde de aynıydı. Hükümetler şekerden yapılan bu karlı ticareti farketti ve şekeri yüksek oranda vergilendirdi. Şeker uzun süre daha lüks bir ürün olarak kaldı. Bu durum 19. yy sonuna kadar devam etti. Hükümetler vergiyi azalttıklarında ya da kaldırdıklarında sıradan vatandaşlar da şeker almaya başladı.


Şeker pancarı

Şeker pancarı ilk olarak 1747' de şeker kaynağı olarak tanındı. Şeker kamışı fidelerinin ulusal ve ekonomik yararlarından şüphe yok; ancak şeker pancarı birçok Avrupa ülkesinde bir meraktan daha ileri gitmedi. Bu durum, 19 uncu yüzyıl başlarında İngiltere'nin ana kıtadan şeker alımlarını durdurduğu zaman başlayan Napolyon savaşlarına kadar sürdü. Ancak 1880'de ana kıtada şeker pancarı şeker kaynağı olarak şeker kamışının yerini aldı. İngiltere'ye şeker pancarının girmesi Birinci Dünya savaşında İngiltere'nin şeker alımı tehlikeye girene kadar ertelendi. Daha öncelerde ise tropikal sömürgelerinden şeker kamışı alıyordu.

 
 
  Bugün 10 ziyaretçi (11 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol